Ama çok sıkıldım bir an tüm yaşadıklarımdan. Ev konusunda da karar verdim zaten (hala yerleşmesem de) derslerim konusunda da karar verdim de okul param yatırılmadı kayıt yaptıramıyorum hadi bakalım ne olacak deyip o sekineden bir parça aldım bekliyorum. İbranicede alfabeyi kaçırdım ne olacak şimdi bilemiyorum...
Daha önemli bir şey var 4 gündür geldim geleli düşündüğüm...Benim yerim neresi? Orası değildi (değildi ki geldim) burası da değil... Havaalanında baktım baktım uçakların gittiği geldiği yerlere düşündüm. Belki Tokyo bilmiyorum, belki Budapeşte, Prag, Kudüs, Kahire, Amman, Şam, Johannesburg...Bilmiyorum...Belki de hiçbiri annemin dediği gibi. Ya da ne bileyim işte Simyacı'da araklanıp anlatılan o hikaye gibi. Orta 1'de okurken aa aşırmış diye düşünmediğim için sadece gitme kalma meselesini düşünmüştüm. Gitsem ben kesin bulurum demiştim hazinemi. Çocuktuk işte saftık...Anne tecrübesine ve halk arasında söylenen sözlere hep güvenmem gerekirmiş oysa. (Leylek demiş ki hangi yuvaya gitsem o yuva...)
5 yorum:
Ben sana hep söylüyorum dinlemiyosun...
Senin yerin olduğun yerdi zaten.
Ben nerede degilsem,orada iyi olacakmisim gibi gelir .
Baudelaire amcama katiliyorum.
Ben anneme katılıyorum artık gördükten sonra buraları...
Herkes mutlu olduğu yerde olmalı ve hatta sevdikleriyle birlikte olmalı diye düşünüyorum.
Selamlar
mimledim seni...yazmak istersen eğer bi uğra
Yorum Gönder