16 Ağustos 2011 Salı

Bir düşünelim

Kaç yaşındasın? On bir ya var, ya yok. Üstelik zayıfsın da çalışamazsın! Nereye gideceksin? Orada sana yardım edecek adam mı bulacağını sanıyorsun? Eğer paran olsaydı birçoklarının onu sarfetmek için sana yardımları muhakkaktır. Ama sadaka istemek hoş bir şey değil, hatta benim gibi bir ihtiyar için bile. Herkesi ayrı ayrı selamlamak, bir dua etmek lazım. Fena karşılarlar, bazen döverler, kovarlar... Bir dilenciyi adam yerine koyacaklarını mı sanıyorsun? Hiçbir zaman! Bunu ben pek âlâ bilirim, işte on yıldır ki her tarafta sürtüyorum. Sana verecekleri her dilim ekmeği bin altın sanırlar. Adama sadaka verirler ve bu verdikleriyle cennete gideceklerini de sanırlar. İnsanların niçin sadaka verdiklerini hiç düşündün mü? Merhametlerinden değil, aziz dostum, vicdanlarını susturmak için! Onlar bir lokmayı kendi yiyeceklerinden utanmamak için verirler. Karnı tok bir insan açlara hiç acımayan sert biridir, çünkü o açın halinden anlamaz. Tok adamla aç kimse birbirinin düşmanıdır. Birbiri için her zaman bir engeldirler. Onun için her ikisinin birbirine merhametli olması ve karşılıklı anlaşması olanağı yoktur: tok insan için aç, yolu üstünde rastladığı bir çamurdan başka bir şey değildir.

*Arhip Dede ile Lenka, Stepte, Gorki

3 yorum:

Eleştirel Günlük dedi ki...

Merhamet ne ola ki? O dediklerin merhamet degil mi? I am confused!

Eleştirel Günlük dedi ki...

Eee sorum bir cevabi hak etmiyor mu? :-(

Adsız dedi ki...

"Karnı tok bir insan açlara hiç acımayan sert biridir, çünkü o açın halinden anlamaz. Tok adamla aç kimse birbirinin düşmanıdır. Birbiri için her zaman bir engeldirler. Onun için her ikisinin birbirine merhametli olması ve karşılıklı anlaşması olanağı yoktur: tok insan için aç, yolu üstünde rastladığı bir çamurdan başka bir şey değildir."

Çok insafsızsın.
Samuel HUNTINGTON'un müennes versiyonu.
Kalbi altın gibi bir zenginle hiç karşılaşmamışsın anlaşılan ki, sana imkansız gelmesi galiba bu yüzden.
"HACATA"yı duydun mu hiç?

K.K