25 Temmuz 2011 Pazartesi

Amcamın çenesi

Ölüm gelince her şey havada asılı kaldı. Amcamın çenesi ve gözleri açık kaldı. Meyveler tabakta, uykumun bir kısmı yatakta, gözlerim ne olur ne olmaz diye babamda, seslerimiz haber vermek için telefonlarda, amcamın on üç yaşındaki kızı isyanda, kim bilir amcamın yaşadığı neler yarım kaldı.

Dev gibi bir adamın eriyip gitmesi gözümüzün önündeydi, evet. O kocaman ellerinin üstündeki incecik bileklerini, bütün kemiklerini, giden midesinin boşluğunu, dışarıda duran bağırsağını gördük, bildik. Mavi gözlerinin birer cama dönüşmesini, mama ile beslenmeye başladıktan sonra dökülen dişlerini, çıkmayan sesini, zor alıp verdiği nefesini... hiçbirini kaçırmadık. Yine de amcamın on üç yaşındaki kızının sesine toplandı bütün mahalle. Babasını çağırıyordu, gidemeyeceğini söylüyordu, giderse eğer onun da canının alınmasını istiyordu, dolaptan babasının kıyafetlerini alıp pencereden atmaya çalışıyordu, onu terk ettiyse babası artık onu da başkalarını da istemiyordu.

"Artık, hiçbir şeyin önemi yok." diyen babamın başında nöbette beklerken şimdi, alt katta, beyaz bir örtünün altında sanki çok daha uzamış boyuyla, karnında -neden bilmiyorum- bir bıçakla yatan amcamı düşününce, sanırım, her şey çok önemli.

3 yorum:

Siyah elma dedi ki...

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Ölenden çok kalanlara üzülürüm ben. Rabbim hiçbir meleği, anasız babasız bırakmasın.
Allah rahmet eylesin, size de çok sabır versin.

A-H dedi ki...

Basiniz sagolsun, sabirlar diliyorum :(

ESMA ( esma_uysal@yahoo.com) dedi ki...

Canim yeni gordum , basiniz sagolsun, rabbim acilarini gunahlarina kefaret etsin..