22 Temmuz 2011 Cuma

Teyzemin Kalbi

Artık atmıyor. Daha önce babasının, erkek kardeşinin başına gelen şey oldu: gizli kalp.

Böyle durumlar karşısında ne kadar üzüleceğimizi belirleyen şey, o insanlarla aramızdaki ilişki oluyor genelde. Ben, buna onunla ilgili anılarımın tazeliğini de ekleyebilirim. İki ay öncesine kadar bizim evimizde misafir olan, sağlıklı, sağlam teyzemin yokluğunu garipsiyorum. Son zamanlarda yaşadıklarımız olmasa da teyzemi herkesten farklı kılan şeyler vardı:
Teyzem atlarla konuşuyordu. Aslında diğer hayvanlarla da konuşuyordu, ama atlarla arasındaki bağ çok güçlüydü. Bir gün, bana emanet ettiği keçiler kaçıp da ben, peşlerinden köyün yanındaki bütün tarlaların etrafında koşup yine de onları durduramayınca teyzemin çıkardığı ıslığa benzer sesle dönüp gelen keçilere bakarken anlamıştım bir şey olduğunu. Atlarla konuşurken defalarca gördüm, ama yanına yaklaşınca sustukları için hiçbir şey öğrenemedim. Bu konuda emin olabilmem için teyzemi at üstünde cirit oynarken görmem gerekecekti.
Teyzem cirit oynuyordu. İki köyün kadınları, çocukları eksiksiz toplanıp otururdu seyretmek için. Bahçelerindeki ayçiçeklerini koparan çocuklar bize de getirirdi sımışka yiyelim seyrederken diye. Kadınlar arasında eksik biri olurdu hep: Önce herkesin garipsediği, orada olmasına erkeklerin karşı çıktığı, fakat sonra kabullendikleri teyzem. Bunu anlamam biraz zaman alsa da gördüm ki, teyzem hangi atın yanından geçse o at, sahibini dinlemez oluyor. "Kesin bir şey yaptı sizin köy! Aranızda kadın varken başka türlü yenilemeyiz!" diye itiraz eden karşı takım sonra teyzemin katılmasına izin vermemiş. Yine de yenilmişler. Bunu anlatırken Beşiktaş şampiyon olmuş gibi olurdu teyzemin gözleri.
Teyzem gördüğüm güzel Beşiktaş taraftarıydı. Bir takımı bu kadar sevmesini garipsemediğim tek insandı.

Benzer davranışlarıyla ve evlenmeyi reddetmesiyle teyzem, Doğulu kadınların ve erkeklerin ona dayattıklarına karşı çıkmış oluyordu.

Gecelerini namaz kılarak, sabahlarını Kur'an okuyarak geçiren teyzem, bunlar dahil yaptığı ve yapmadığı şeylerin hiçbiriyle kimseye yaranamamıştı. Her şeyin zamanı vardı, ölçüsü vardı, erkeklerin yapacağı ve daha daha önemlisi kadınların yapamayacağı şeyler vardı. Teyzem, hiç kimsenin dediklerini -iyi ki- umursamadı. Teyzemin kalbi çok temizdi. Yoksa hiçbir at onun sözünü dinlemezdi ve o böyle içten gülümseyemezdi. Teyzemin kalbi, artık atmıyor. Bize anlatmadığı ne varsa onda olanları da öyle gizlemişti.

7 yorum:

sarya dedi ki...

olur mu olmaz mı bilmem ama seninle oturup sohbet etmeyi çok isterdim.

Başın sağ olsun.

elif kahraman bulut dedi ki...

ardarda yasadiginiz bu acilar bir daha uzunca bir süre yakininiza ugramaz insallah seyyarat.
Allah gidenlere rahmet, kalanlara sabr-i cemil ihsan eylesin.

volkanix dedi ki...

üzüldüm, ama Türkiye'ye dönmüşsün anladığım kadarıyla, bir işe başlamışsın, hayatı yaşamaya devam ediyorsun..sana yine beddua edecektim ama artık etmicem..Allah'a emanet ol..beni hatırlayabilir misin..çıkarabilir misin... bilemiyorum ama içimden bir ses zeki bir kız olduğun için kim olduğumu çözer diyor..(silinen mesaj)..neyse katı kalbin ve üzüntülerin arasında söylemek istediğim tek şey Allah'a emanet ol..görüşürüz ama burda değil :)

Komik Oyunlar dedi ki...

Allah gidenlere rahmet kalanlara sabr-i cemil ihsan eylesin.

Hasan Arslan dedi ki...

Noth hierth malk man
hiolk han merth han!

A-H dedi ki...

Bir basin sagolsun da teyzen icin, hakikaten zor gunler yasiyor olmalisiniz ailecek allah sabir versin.

ESMA ( esma_uysal@yahoo.com) dedi ki...

Vasiniz sagolsun canim yaa :((