Anıları, bugününü ele geçiren bütün insanlar gibiydim.
-Çok yorulduk. Uğraşmayalım yemekle. Bir makarna yap da yiyelim. Sen güzel salçalı/domatesli makarna yapıyordun. Ondan yap.
-Yapmayayım ondan. Sanırım artık çok sevmiyorum.
Anneme göre saçmalıyordum. Oysa ben onu çok özlemiştim. Hepsi bu. Ondan önce de ondan sonra da salçalı makarna yemiş ve bundan keyif almıştım muhtemelen. Oysa şimdi yediğim tek salçalı makarna o imiş gibi geliyor.
Hava soğuktu. Ben eve geldiğimde, onu ev arkadaşımla film seyrederken buldum. Acıkmışlardı. Hemen arabasına atlayıp markete gittik. Sevdiğimiz makarnadan aldık. Cips aldık. Bir film daha seyredebilirdi. Ben de onunla seyrederdim elbette. İçeceklerin önünde dururken önce o uzandı dolaba. Bir ginger ale alıp attı sepete. Gülümsedi. Birinin sizi bu kadar iyi tanıması inanın çok güzel. Ben de bir Sprite attım sepete. Gülümsedim. O da gülümsedi. Sprite'ı tekrar dolaba koydu ve başka bir şey aldı. Burada utanmam gerekiyordu. Yüzsüz bir şekilde gülmenin bana daha çok yakıştığını biliyorduk. Öyle yaptım.
Gece kar fırtınası başlayacaktı. Sabah kahvaltısı için patates de alıp eve gittik. Minik doğranmış domateslerle, domates püresiyle, salçayla yaptık makarnayı. O kadar çok yedik ki çikolatalı sütlerimizi ancak birkaç saat sonra içebildik.
Anneme bunları anlatmayı düşündüm. Vazgeçtim. Makarna yaptım ve ben ondan yemedim. Annem yerken onu seyrettim. Gülümsedim. O kadar çok yedi ki çayını ancak şimdi içebiliyor.
1 yorum:
:(
Yorum Gönder