8 Temmuz 2010 Perşembe

Adımı yazın, gelirim

Havaalanında bekliyorduk. İki saat geç kalan arkadaşı biraz kahve içerek beklesek de sonra kapının önündeki kalabalığa karıştık.

Kendisini karşılayacak kimse olmasa da bekleyenlere mutlaka bakanlara üzüldük. Belki bir sürpriz?

Boynuna atlayan kızına ve ailesine soğuk soğuk bakan, sarılmak bir yana elini bile kaldırmayan adama kötü kötü baktık. İş gezisine gittiğine bir de eşini aldattığına dair bir hikaye yazdık. Kadının yüzüne bakıp üzüldüğünü, yine yüzüne ve bir de ayakkabılarına, çantasına, parmağında parlayanlara bakıp üzülse de parası olduğu sürece sorun etmediğini düşündük.

Arkadaşım beğendiği bütün Asyalı erkeklere, onları karşılamaya gelmiş gibi baktı. Hiçbiri dönüp de bakmadı.

Fransa'dan gelen bir grup kız karşılayan Amerikalıların sahte sahte çok sevinmelerini seyrettik. Kızlar aralarında konuşurken onları seslendirdik.

Kendi gidişimizi düşündük. Üzüldük. Çok üzüldük. Kimse bizi kartona adımızı yazıp karşılamadı diye de üzüldük. Çok değil ama.

1 yorum:

Eleştirel Günlük dedi ki...

Yine gozlemlerini en iyi anlatmissin... Sagol..