6 Mayıs 2010 Perşembe

Buralara gelecek olanlara öneriler 1:Gelirken neler getirmelisiniz

Sabah akşamdan kalıp gitgide artan açlıkla girip de mutfakta pişmaniye bulunca dünyalar benim oldu. Üzerinde şöyle diyordu: Sevdiklerinize en güzel hediye.

En güzeli değilse de iyi bir yerde bence. Muhtemelen fındık benim listemde en tepede. Hepsi değil tabi. En üstte Malatya Pazarı var. Uzak yol söz konusu olunca vakumlu pakette olanı. Sonra da Fiskobirlik. Bakın ne güzel öneriler bunlar.N'olur artık kimse gelirken lokum getirmesin. Hadi Amerikalılara getiriyorsunuz tamam da bize bunu yapmayın. Seviyor olsam bile şimdiye kadar nefret ederdim. Ayda en az bir kere mutfak masasında lokum görüp iştahım kaçar, yemekten içmekten kesilirim diye korkuyorum.

Baklava da getirmeyin. Bayat oluyor havaalanından aldıklarınız. Bayat değilse de bayatlamasın, şerbeti akmasın diye taş gibi oluyor. İsraf hep bunlar. Onun içine konan cevize, fıstığa yazık.

Tarhana getirin. Benim annemin tarhanasını getirseniz en güzeli tabi ama annem hepimize tarhana yapamaz. Siz kendinize getiriyorsanız benim anneminki kadar güzel olmasa da anne tarhanası getirin. Acısız olsun. Getirmişsiniz o kadar ben de içeyim.

Hala üretiyorlarsa Ülker'in Gökkuşağı diye bir dolgulu çikolatası vardı. Onların postakallı, naneli ve vişnelisinden getirin. Bu sizi eğlendirecekse karşısınızda yerim.

Bunlar dışında önemli bir şey göremedim. Hatırlarsam söylerim.

Not: Şu anda Fiji adalarından gelmesiyle hava atan bir kuyu suyu içiyorum. Berbat.

Hiç yorum yok: