11 Şubat 2009 Çarşamba

ehl-i keyf neslihan iş başında, yani keyif

4-5 yıl öncesini yani benim benim o zamanlarki hallerimi hatırlayan arkadaşlarım özellikle birlikte kalmasak bile birlikte gece geçirdiklerim hatırlar ki iğrenç telefon melodilerim vardı. Bütün ev ahalisini uyandırıp üstüme saldırtacak kadar iğrenç. Ama ben uyanmaz uyandırılınca da uykudan kalan mutlulukla sırıtırdım. ( Tamam tezimi yazarken abartıp prensle ilgili cümleler kurmuş olabilirim ama o antibiyotikten)
Güncelleme olsun diye yazıyorum bunları. Artık genelde uyanıyorum. Ama kalkıyor muyum daha önemli bir soru. Hayır. Misal bugün uyanmamla kalkmam arasında geçen vakit 25 dakika. Ve bu arada alarm çalmaya devam ediyor. Şimdi de oturmuş bunları yazıyorum birazdan koşturarak hazırlanmaya başlar sonra aman ne koşuyorum der ve yine geç kalırım. Artık odamı paylaştığım biri de yok beni uyandıracak bu bir düzen haline geldi.
Bir hocamız S.K. benim ehl-i keyf olduğumu söylerdi hani ne üzerine hatırlamasam da haklı tesbitler. Bugün bir konferansa gidip sonra okula dönüp bir proje için fikirlerimi söylemem sonra başka bir okula derse gitmem gerekiyor. Derse hazırlanmadım hatta bu hafta neler okunacaktı diye bakmadım bile iki hafta öncede kaldığım için. Önce kızdım kendime. Sonra da sevgili abimin (İ) sanki ben hiç rahat değilmişim gibi beni rahatlattığı o cümle geldi yine yetişti imdadıma. "Amaaan senden kıymetli mi...Üzme kendini..." Ve yine üzmedim kendimi :)
Benim dertlerim bir öğrencide olması gerekenlerden değil bilirsiniz.
Şimdi bir kahve yapayım kendime sevdiğim cerealdan yiyeyim keyfime devam edeyim müsadenizle.

Hiç yorum yok: