21 Şubat 2009 Cumartesi

Büyük Lokma Ye Büyük Söz Söyleme (Atasözüyle başlık da koydum ya gözüm açık gitmez)

Bir önceki yazının hilafına portakal ağacı olma yolunda ilerliyorum seri adımlarla :) Tarz da aynı olacak tüh!
Bu akşam misafirlerim vardı. Patatesli mantarlı börek,fırında mücver,makarna salatası, pastamsı birşey bir de tavukgöğsümsü birşey yaptım. Bu son ikisine isim koymayı denedim aslında ama çok başarılı isimler değildi. Şöyle ki; üzeri yer yer tarçınlı, kurabiyeli, malzemeden önce çalınmış sonra yeni malzemeler eklenmiş tavukgöğsü diyecektim aslında vazgeçtim. Bu fotoğraflar aslında kendimi iyi hissetmemin bir göstergesi olarak burada. Yani ben birilerini davet ediyor kalkıp mutfağa giriyorsam (Bu buraya geldikten sonra oluşan bir ayrım) kendimi iyi hissediyorum demektir. Ki misafirler geldikten sonra daha iyi hissediyorum.
Uzun zamandır yaklaşık bir buçuk ayıdr misafir ağırlamadığımı düşünürsek bu çok da iyi birşey değildi sanırım. Gerçi arada taşınma vs de var kendime haksızlık etmeyeyim.
Bir de tarif isteyen kişilere karşı yaşadığım bir mahcubiyet vardır benim hep ölçüsüz yaptığım için herşeyi. Bu akşam üşenmedim oturdum analiz etmeye çalıştım bu özelliğimi. Sanırım yaptığım yemeğin bir başkasınınkiyle aynı olmasını istemiyorum. Farklı olmalı illa ki o lezzet. Yada ölçüsüz bir insanım bu yemeğe de yansıyor ne bileyim. :)


Hiç yorum yok: