24 Haziran 2012 Pazar

Tel

Zihinsel özürlülerin (siz tabii engelli de diyebilirsiniz) kaldığı bir kurumda kavgalar çok acayip oluyor. 

-Gerizekalı!
-O sensin, iqsu düşük!
-Sen nesin, zihinsel özürlü!
-Sen aptalsın diye buradasın, ben değilim ama. Benim ilaçlarım yarım.

Bu renkli çocuklardan ikisini yatakhaneye sokmaya ve onlara ilaçlarını vermeye çalışıyorduk geçen akşam. Birden duyduğumuz fren sesiyle yola baktık ve bir minibüsün bahçenin içine nasıl girmek üzere olduğunu dehşetle izledik. Çocuklardan biri duvarın tam önünde duruyordu ve telleri fırlatan, direkleri yıkan minibüs (gerçekten) mucizevî bir şekilde çocuğun üstüne düşecekken geri döndü. Birkaç saniyede gerçekleşenler bizim için günlerce şaşılacak bir şey olmuştu. Bütün gece hemşire ile inanmakta zorlandığımız o anları birbirimize sorup doğruladık. Gerçekten böyle olmuştu ve ne kadar sevinsek, şükretsek azdı. 

Çocuğum olursa ne hissedeceğimden emin değilim, ama çalıştığım kurumlardaki çocukların hepsini en küçük zarardan korumak isteyecek kadar benimseyişim ve böyle başka insanların da olduğunu görmek kaybettiklerimin bir kısmını geri getiriyor. Bütün gece elimde telsizle beklemem ise bu çocukları ne kadar sevsem de kaçmalarına izin vermeyeceğim anlamına geliyor.




*Telsizden güvenlik görevlisine hohlamadım.

Hiç yorum yok: