1993-2000 yılları arasında Türk Dil Kurumu başkanlığı yapan Ahmet Bican Ercilasun'un Nuriye Akman ile 1997'de yaptığı röportajdan:
Kökenden başlayalım. Türkçemiz ne kadar Türkçe?
Yüzde 70 civarında Türkçe, yüzde 30 yabancı kökenlidir.
Bir araştırmaya dayanarak mı söylüyorsunuz?
Bazı yazarlar üzerinde yapılan araştırmalar var.
Hangi yazarlar?
Hatırlamıyorum ama genel olarak yapılmış bir araştırma yok. Bazı gazete yazarlarımızın kelime kadrolarına ilişkin bir araştırma yaptırıyoruz yeniden. Sizin sorunuz ise, sözlüğümüzü önümüze koyup o konuda bir araştırma yaptırmayı gerektiriyor.
Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızcadan kaçar kelime almışız?
Dediğim gibi araştırma yapılmamış.
Ben sıradan bir köşe yazarı olarak bunu merak ediyorum koskoca kurum niye yıllardır bunu çalışmamış?
Biz çok işlerle uğraşıyoruz.
Ama bunlar çok temel bilgiler.
İnşallah bunları da yaparız.
Dilimizi koruma adına bir kanun kaleme alanların önce dilimizi bilmesi gerekmez mi?
Biz dilimize girmiş halkın kullandığı kelimeleri bugün bir sorun kabul etmiyoruz. Sorun şu anda girmekte olan kelimeler.
Peki bir araştırma yaptınız mı sokaktaki vatandaş ya da medya en çok hangi sözcükleri yanlış kullanıyor?
Araştırmamız yok ama devamlı izlediğimiz için bazı düşüncelerimiz var. Bilakis ve bilhassa kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılıyor. Olanakla olasılık karıştırılıyor.
Kanuna gelelim. Levhalarda yabancı kelime kullananlar Türkçe kullananlara göre dört kat fazla vergi verecek. Parası olana Türkçe kullanmama hakkı mı bu?
Bir kere insanlarımızın, medyanın kullandığı kelimelere müdahale yok bu kanunda. İşyeri adlarına, üretilen mallara verilen adların Türkçe olması mecburiyeti var.
...
TV program adlarının çoğu yabancı. Talk showlar, televoleler değişecek mi?
Çok açık bir hüküm yok ama bence değişmesi gerekir.
Bu yasayı kurumunuz yazdı. Niye açık hüküm koymadınız?
Biz diyoruz ki işyeri adları Türkçe olacak. Bu biraz yoruma bağlı. İşyeri adları içine program adı da girer mi? Belki de girer.
Kendi kanunuzu yorumlamakta güçlük çekmeyin lütfen. Bizi muallakta bırakmayın. Ya kanal adları, Inter Star, Show TV?
Inter olmaz, Star olur. Ölçü köken değildir. Star var dilimiz de. Show da var. Girmiş dilimize.
Bu mantıkla bütün kelimeler girer.
Her şey girmez. Star, film yıldızı anlamında. Yalnız show değil şov diye yazılması lazım.
HBB, "eyç bi bi" diye telaffuz edilebilecek mi?
Bu zaten Harf Yasası'na aykırı. He be be denmesi lazım. Bunun gibi TV Guide da değişecek TV rehberi denecek. Tivi diyenler uyarılacak.
...
TDK varken ayrıca bir Dil İzleme Kurulu'na ne gerek var?
Kurumun kadrosu buna yetmez. Bizim çok başka işlerimiz var.
Kurum güçlendirilebilirdi. Şimdi bir takım insanlara ek iş imkanı yaratılıyor sanki?
Kanun üzerinde düşünen siyasilerimiz ayrı Dil İzleme Kurulu kurmayalım dil kurumunu güçlendirelim diyebilirler tabii.
Ne kadar adam ister bu iş? 100 kişi yeter mi?
Hayır, birkaç yüz olmalı herhalde.
Ciddi misiniz?
Tabii. Bütün basın yayın organları takip edilecek. Belki de 100 kişi yeter yani bilmiyorum.
Bu birkaç yüz kişi ne kadar para alacak?
Bilmem ki bir araştırma görevlisinin aldığı parayı almalı herhalde. Bu devlete çok fazla yük getirmez. Basın yayındaki ilan ve reklam gelirlerinin yüzde üçü bu kurullara aktarılacak.
...
Hiçbir dilde anlamı olmayan sözcüklere levhalarda izin var mı?
Hayır, Türkçe sözlüğe girmiş olması lazım.
Yani kasap dükkanıma, atıyorum, Kubaru diye isim koyamayacağım öyle mi?
Olmaz ama efsanevi bir dayanağı varsa diyeceğim yok.
Düşüncemden ala efsane mi olur? Dil fantazimi nasıl sınırlarsınız?
Fantaziyi yazarken ve konuşurken yapabilirsiniz. Ama işyeri adında olmaz.
...
Bazı kuralların yarın bir gün yeniden değiştirilmeyeceğinin garantisi var mı?
Yok ama bu tamamen Türkiye'deki genel gidişle ilgili bir şey.
...
Kılavuzda arapsaçı ayrı ama altınbaşak birleşik.
Altınbaşak Rakısı bitişik olacak tabii.
İyi ya, bir bitki adı olarak arapsaçının günahı ne?
Özel isimler ayrı yazılır.
Arapsaçı özel isim mi?
Hayır. Bence arapsaçı bitişik olmalı. (Elinde kılavuz, kontrol ediyor.) Hatamızı kabul ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder