10 Kasım 2010 Çarşamba

Karaköy'de ne çok bekliyor vapur

İşlerim ters gidiyordu ve başım beladaydı.
Bu konuda artık benim yapabileceğim bir şey olmadığı için, acıyla dolu olarak, alıştığımdan daha fazla merhamet bekliyordum.

Hayatımdaki her şeyden uzaklaşabildiğim anlar var. Karada olmamak bu konuda çok yardımcı oluyor. Sanki karadan kesilince ayağım, başka bir gerçeklik hüküm sürüyor. Yirmi dakika içinde başka bir kıyıya varacak olmak umurumda değil. Dün, havanın güzelliğinin verdiği cesaretle biraz daha uzak kalmanın zararı olmaz diye düşündüm. Karaköy'den Haydarpaşa'ya geldiğimizde inmemeye karar vermiştim. Kadıköy-Haydarpaşa-Karaköy-Haydarpaşa arası turlarken ben hala vapurdaydım. Görseniz, hüzünden ne kadar uzaktım.

-İnmeyecek misiniz?
-Hayır.
-Nasıl yani?
-Hava çok güzel. Bir tur daha atsam?
-Olur da, şu tarafa oturun fark etmesinler yanaşırken.
-Çok iyisiniz.


*Yanaşırken bu çalıyordu. Çok sevdim yavaşlayan vapurla bunu.

Hiç yorum yok: