18 Ağustos 2010 Çarşamba

Haddimizi bilmek, hem de ayn-el yakin ile

"Bu ne cür'et!" diyorum içimden. Ben utanıyorum, ne yapacağımı bilemiyorum da ondan içimden diyorum. Onlar çok rahat. Karşıma geçip fotoğrafımı çeken, arkamda duran ablasına gösteren adam mesela.
Kulaklığım olmasına güvenip, benim güzel olup olmadığımı tartışmaları mesela.
Başka bir adamın, yanında kendisinden yaklaşık yirmi yaş küçük kadına bir ahtapot gibi sarılıp, ağzından akan sularla bakarken başka konu bulamayıp, benim kıyafetlerim hakkında yorum yapması mesela.
"Akşam akşam nereye gidiyorsun?" ve "Gece vakti nereden geliyorsun?" dışında cümleleri nadiren kuran komşular mesela.
Hiç kimse çekinmiyor. Utanmıyor. Duymuyormuş gibi davranmak zorunda kalan hep ben oluyorum. Söylesenize kuzum, ne oluyor?

Hiç yorum yok: