1 Mayıs 2010 Cumartesi

Bugün Dünya Labirent Günü

Beni kendi gündemim var diye, başka bir dünyada yaşıyorum diye suçlayanlar var. Aldırmayalım, değil mi?

Aldığım ilaçlar hepten iyi, güzel yapıyor kafamı. Hiç değilse bunun için gündemime saygı gösterin. Bugün benim takvimimde budur: Dünya Labirent Günü.
"O ne ola ki?" diyenler için tabii ki kaynak gösteririm hemen. Özet isteyenlere de ayıp diyorum.



Labirent benim için Amerikalıların bitmek tükenmek bilmeyen coşkuları demek. Geçen yıl okulun ilk günlerinde bu labirent meselesinin bizim okuldaki temsilcisi heyecanla anlatıyordu labirenti. Okulun salonlarından birinde yere tebeşirle labirent çizmişlerdi ve hadi yürüyelim diye götürdüler beni de.  Sordum tabii ki tam olarak ne yapmam gerektiğini. Kafandaki sorulardan birini seç, dediler. Seçtim. Onu düşünerek labirentin içinde yürü, labirent seni cevaba götürecek dediler. Sadece bu da değil manevi ilerlemeyi fark edeceksin, labirentte birkaç turdan sonra büyük değişimler olacak, dediler. 


Buna içimden bir süre güldükten sonra labirente girdim. Birkaç labirent birden çizebilmek için dar yapmışlardı. Yana kayarsam çıkamam labirentten rezil olurum diye çizgileri takip ederken tesadüfe bakınız ki muzdarip olduğum şeyin adı da "labyrinthitis" olduğundan başım dönmeye başladı. 
Olduğum yerde durup başımı kaldırdım.  Tavana bakıp derin bir nefes aldım. Yan taraftan şöyle bir ses geldi: "Seyyarat labirentin daha ortasında buldu cevabı, bakın." 


Ya evet, buldum cevabı. Labirente girdim, dünyam değişti. Manevi basamakları bir bir atladım. Şimdi o geldiğim basamaktan bakınca bugünün benim için önemi Dünya Labirent Günü'nden ibaret.  Şahane bir şey buldum ben konferansları düzenleyen ablamıza da selam ederim.


*Yine gel yürü daveti alınca...
*Türkiye 1 Mayıs'a çoktan girdi, özendim. 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

neslicim hayli farkliymis senin gundemin evet. bugun gordugum tek farkli baslik iyi geldi aslinda ama fazla mi farkli ne?

z.r.