14 Mart 2010 Pazar

Şemsiyeler Kırılmasın

"Sana baktıysam bugün doya doya içimdeki tüm korkuları yenmişim demektir. Belki ellerim uzanmıştır saçlarına. Heyecanlanınca ne yaptığımı bilemem, benden iyi bunu sen bilirsin. Kim bilir kaç otobüs geçmiştir yanımızdan benim binmediğim. Belki bir evsiz gözlerimin içine bakmaya çalışmış, elindeki bardağı içindeki bozukluklarla sallamıştır. Eğer şu anda o adam açsa sebebi sensindir. Ben bir gece yarısı oturmuş seni düşünüyorsam, böyle uzun uzun boş duvarlara bakarak, sebebi beni korkutan bu fırtına belki en çok da sesini duyduğum yağmurdur. Uykuya geçersem aniden bu olsa olsa içtiğim onca sıcak süttendir."

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Ne hos olmus boyle...

kibrit kutusu dedi ki...

telif hakları-mülkiyet-intihal üzerine bir haber okudum şimdi. diyorlar ki yeni bir çağa giriyormuşuz, artık onun eli bunun cebindeymiş. yani misal ben senin yazdığın bu muhteşem şeyi kopyalayıp yazacağım bir romana yapıştırıp "işte bu romanı ben yazdım" deyip istersem nobel ödülü bile kazanabilecekmişim. çünkü neymiş: "There’s no such thing as originality anyway, just authenticity".
hep hasetimden hep fesatımdan...

seyyarat dedi ki...

EG teşekkür ederim.

Kibrit Kutusu, benim yazılarımı kimseler kopyalamayacağı için çok üzerinde düşünmüyorum bu yeni çağın. Bana dokunmayan yılanın evcil olduğunu düşündüğümden değil de elin eşeğini türkü ile aradığımdan.