2 Şubat 2010 Salı

Taksi

Taksi şoförleriyle aram hep iyi olmuştur aslında. Bana iltifat etmeleri, taksimetreyi açmayı unutmaları, yaşımı sorup en az üç yaş aşağısı göründüğümü söylemeleri hep keyfimi yerine getirir. Tamam evlenme teklif etmesi birinin biraz abartılı idi, yanlış yola sapınca bir de çok korkmuştum ama onu görmezden gelebiliriz.


Bunlarda tabi benim otobüse binince bile şoföre selam verip hatta bazen hal hatır soran, inerken de iyi günler/iyi akşamlar dememle, yüzümde gereksiz bir sırıtma olmasıyla ilgili olabilir.
Daha önemli bir etkense bu taksi şoförlerinin Afrikalı yahut Orta Doğulu olması sanırım.

İlk kez Amerikalı bir şoförün taksisine bindim dün. Okula otobüsü kaçırıp geç kalınca başka şansım yoktu. Daha önce oradan okula gittiğimde $16 ve ya $17 ödemiştim. Cebimde ise $20 vardı ve ben kahve almaya da param kalacak rahatlığı ile taksiye bindim. Elimdeki kitabı okumaya devam ettiğim için yolun başını kaçırdım fakat sonra kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara hiç tanıdık gelmedi. Kasabanın içinden geçmemiz gerekiyordu oysa biz etrafı ağaçlarla kaplı bir yolda idik ve ben gideceğim yerden daha uzak yerlerin tabelalarını görüyordum yolda. Belki buradan girecek belki buradan, kestirme mi yol acaba diye bakarken baktım ki taksimetre $18 gösteriyor. Elimdeki kitabı bırakıp daha önce bu yola ne kadar ödediğimi söyledim ki biz hala köprülerden geçiyorduk, yaklaşmamıştık bile. Kızdı şoför imkansız dedi, o arada taksimetre $19 oldu. Ben de cebimde $20 olduğunu ve beni o paraya götürmek zorunda olduğunu, yolu uzatanın o olduğunu söyledim. Bu benim asla yapacağım bir şey olmadığından kendimi hayretle seyrettim. En fazla bu kadar param var sağda ineyim derdim.
Şoför bana onukazıklamaya çalışıyormuşum gibi bir şeyler söylese de aldırmadım çünkü açıkça yapmaya çalışan o idi bunu. Okula geldiğimizde gideceğim binanın oraya kadar da götürmesini istedim üstelik beni ki taksimetre $40'a yaklaşmıştı. Parayı verdim, kapıyı açtım çıkıyordum ki "Bir daha taksime binme" dedi.
Çok eski ben olsam orada adamın saçını başını yolardım. Daha az eski ben olsam orada oturur ağlardım. Şimdiki ben olarak dönüp gülümseyerek "Sana hak etmediğin halde $3 bahşiş bıraktım, sus istersen." dedim.

Değişiyorum ve bundan her zaman hoşnut değilim. Aslında o taksicinin saçını başını yolacak bir ben'i tercih edebilirdim.

3 yorum:

a. dedi ki...

Ben iltifatlara takıldım. Evlenme teklifleri falan...

sarya dedi ki...

istesek de istemesek de değişiyoruz. ben kendi adıma memnunum bu durumdan. örneğin son yıllarda daha az konuşuyorum. meğer çoğu kez susmak en iyisiymiş. bilememişim!..

seyyarat dedi ki...

Ben bazen eski cazgır hallerime dönmek istiyorum aslında. İki saç baş yolsam fena mı?