1 Şubat 2010 Pazartesi

Antonietta

"Antonietta" diyordu şair 
"neden
neden ruhunu oralarda
oralarda unutup geldin"

Biri vardı, birkaç yıl önce dört yıl kadar uzak kaldıktan sonra memleketinden, ailesinden  geri dönen. Onu hatırladım bu satırları okurken önce. Geldiğinde hep merak etmiştim, onun gözlerine bakıp bakıp merak etmiştim orada ne bıraktığını.  Dört koca yıl geçmişti, bulamadım tam olarak eksik neydi. Gelirken bir şeyi o dört yılda mı kaldığı soğuk ülkede mi bilinmez ama bıraktığı kesindi. 


Aynaya baktığımda onun gözlerini görüşüm bir yıldan az bir zaman öncesine denk geliyor. Onun gibi bakıyordum. Oysa geri dönmemiştim. Dönecek bir yerim olduğuna dair de inancımı gitgide kaybetmekteydim. 
Benim gördüğümü başkalarının da görmesi bu durumun en üzücü yanı oldu. O döndüğünde ben de görmüştüm gözlerini annem babam da. Benimkini de gördüler ve gördükleri şeyi hiç sevmediler. İrisin olduğu yerde koca bir boşluk. Koca derken derin, belki gayya denebilecek bir boşluk çünkü boş olmakla birlikte sıkıntılı, acılı. Boş olmakla birlikte "burada bir şey vardı onu kim aldı gördünüz mü"sorusu. Boş olmakla birlikte korkutucu. İlk kez fark edişimde aynanın karşısından ayrılıp gördüğüm ilk kişiye aynadaki başkasıydı dememden sonra bakışlarından anladım ki korkutucu. 


Antonietta,
Ben galiba senin yolundan gittim. 

1 yorum:

a. dedi ki...

dönsen gelsen kalmaz bunlar. o zaman tekrar görürsün gözlerinde kendini. başkaları da seni görür gözlerinde.