18 Şubat 2009 Çarşamba

Portakalı soydum

Mecazı kafamda yeterince oturtamamıştım sanırım o zamanlar. Portakalla ilgili işlemler tek tek gözümün önüne gelirdi. Soyulur baş ucuna koyulur bir yalan uydurulurdu. Bir de utanmadan söylenirdi ben yalan uydurdum diye. Kırmızı mumun konuyla ilgisi hala anlaşılır değil.
Ebenin kim olacağı sorusuna bulunabilmiş en adil cevaplardı sanırım bu tekerlemeler. Bizde 'sayışmak' diye geçerdi fiil hali. Daha da heyecanlı hale getirmek için kalan ebe olsun denirdi. Eğer sona yaklaşılıyorsa ve ben hala çıkmamışsam kafamdan hesaplar yapardım hızlıca. Ebe olacaksam bile bu şok olmamalıydı benim için :)
Şimdi ben bunları nereden hatırladım? Bir yazı okudum az önce; Osmanlı zamanında portakallar Portekiz'den ithal edilirmiş de kasaların üstünce Portugal yazdığı için oradan kalmış bu portakal ismi. Sorulabilecek bir çok soru var tabi bunun üstüne. Neyse.

Hiç yorum yok: