30 Temmuz 2010 Cuma

Bir pişirimlik fasulye

Fasulyenin iki saat kaynatılıp pişmediğinden yakınan bir sürü kadın var. Bu bir insanlık problemi resmen. Ne için bir yerde duruyor, bekliyor olsam, kadınların pişmeyen fasulye, barbunya yakınmalarını dinliyorum.

Bir de simsiyah saçlarını sarıya boyayan kadınlar var, diplerini asla gizleyemeyen. Onları şöyle görüyorum genelde: Parlak kıyafetlerinin altına pullu ayakkabı giyen bu kadınların boyu da uzun oluyor. Yanlarında da kısa boylu ve muhakkak altın kolyeli, altın saatli adamlar oluyor. Bu adamların ağzından neredeyse sular akıyor. Kadınlar kahkaha attıkça adamların çehresi değişiyor.

Bir de dolmuşta telefonda konuşurken dinlediğim kız var:
-Parası var mı parası?
-...
-Geçindirecek kadar olsun yeter canım. Arabası, evi olsun tabii. Var mı?
-...
-Hee. İyi.
-...
-Hiç içmiyorsa o da kötü. İnsan başka şeyler düşünüyor. Neden hiç içmez ki insan?
-...
-Politik görüşü ne?
-...
-Ne olduğu önemli değil de iktidarcı olmasın yeter. Onun için sordum ben. Yoksa önemli değil.

2 yorum:

No More Virgilius dedi ki...

İşte kadın milletini yerden yere vuran blogumdaki o şedid yazıları dolmuştaki kız ve türevleri için yazıyorum ben. Zihinsel ihtiyacı olmayan bu yaratıklara da kadın muamelesi yapmak, azınlıktaki "öteki" kadınlara hakaretten başka bir şey değil.

seyyarat dedi ki...

"Öteki" kadınları kurtarmak için bir şey yapmalıyız!