17 Mart 2010 Çarşamba

"Cause there's beauty in the breakdown"

Herkesin, neredeyse herkesin, hakkında dönüp yanındakine birkaç cümle söylediği, kimseyi bulamazsa ekseriyetle yüzünde bir gülümseme ile sadece kendine anlattığı bir durumdur bir koku, bir ses, bir görüntü ile geçmişin bir anına dönmek. Bu kadarı çok doğal hepimiz yaşıyoruz da ben günlerce süren yağmurdan sonra mecalsiz bir şekilde karşıdan karşıya küçük adımlarla geçerken kulağımdaki şarkı ile birden döndüğüm anın ne zaman olduğunu hatırlayamayıp yol ortasında durunca çok hoş olmadı sanırım. Bir dakika ne zamandı bu şimdi? İstanbul değil galiba, yok yok değil, derken sabırsızca bana bakan şoförlerle göz göze geldim. Neyse ki yayaların yolların hükümdarı olduğu bir yerde yaşıyorum.

Akşam üzeri dönerken de dün bayıldığım otobüs durağının yanından geçiyordum. Durdum biraz bekledim o ana döner miyim diye. Tüm kötü anılar gibi fark etmeden hatta hiç istemeden üzerine bir sünger çekmişim. Yol ortasında aklıma gelen orada durup beklediğimde gelmedi. İş seste, kokuda değilmiş demek. Bazı anları böyle uçurumdan aşağı atıp arkasından bakmadan oradan uzaklaşabiliyormuşuz.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

sorsam soylemezsin de nedir bu bayilma meselesi?