27 Ocak 2010 Çarşamba

Kuşak Çatışması

Yıllardır farklı kişilerden gelen aynı isteklerle, ricalarla karşı karşıyayım. Bugün emaille yine bir benzer istekle karşılaştım.

-Annem beni anlamıyor, sen onunla konuşur musun?

-Babam gitmeme izin vermiyor, bir de sen anlatır mısın?

-Annem onu hiç sevmedi, çok iyi biri olduğunu anlatamıyorum, sen dener misin?

-Kardeşimin sevgilisini hiç sevmedim, o kıza güvenmiyorum ama beni dinlemiyor, sen konuşur musun?

-Bizim kız tutturdu böyle yapacağım diye, anlatamadım, sen konuşsan?

Bu istekler tabi ki anneleri ile, babaları ile, kardeşleri ile anlaşabildiğim, ve onların bana olan güvenini bildiğimiz için geliyordu. Yalnız kimse benim bunlar olurken ne hissettiğimi düşünmedi. Bunlar olurken ben 20'li yaşlarımın ilk yarısında idim ki ikinci yarıya henüz geçtim ve kendimi sürekli anne babalarla çocukları (arkadaşlarım) ile ilgili konuşurken bulmak yaşıma dair düşüncelerimi gözden geçirmeme sebep oluyordu tekrar tekrar. Tam buna uyum sağladığımı düşünüyordum ki ergenlik dönemindeki kardeşle de benim konuşmam isteniyordu. Lütfen artık bir karar verilsin. Ben hangi yaşa hitap ediyorum bilmek istiyorum.

Kardeşlerle olan kısmı anlıyorum. En azından anlamak istiyorum işin ucunda gençlik var, ben de hala ergenlikten çıkmış sayılmam ruhen. Anne babalarla nasıl oluyor da bu kadar iyi iletişim kuruyorum onu çözebilmiş değilim. Çözmek istediğimi de sanmıyorum. Şöyle bir düşündüm eski zamanları bir salon dolusu 40-75 yaş arası kadının yanına konup da akşama kadar onlarla sohbet edip gülebildiğimi... Acıyla doldum. 

3 yorum:

Eleştirel Günlük dedi ki...

Simdi anladim o unlu Guzin ablasin sen...:-)

seyyarat dedi ki...

Keşke olsaydım hem bu işten para kazanmış olurdum hem de doğru düzgün bir iki tavsiye verirdim de belki bir işe yarardı.

B dedi ki...

Neden aciyla doluyorsun canim. Ne kadar cok yonlu bir kisilik oldugunu gosteriyor bu senin, ne kaar uyumlu ve komplekssiz oldugunu. Herkes benden yardim isterken, ben kimden isteyim diyorsan, icin buna aciyla doluyorsa, o zaman da yine kendi icine, kendi yuregine don. Zaten kalici cevaplar, ordan burdan degil, yine hep insanin kendi icsesinden gelir.