21 Kasım 2009 Cumartesi

İyi Akşamlar

Sanki Seinfeld seyrediyordum. Biri diğerine onu sevdiğini ve bu sevginin hiç bitmeyeceğini söylüyordu ardından veda sözleriyle. Diğeri ise boş boş bakıp iyi akşamlar diyerek yürüdü.
Bu hissizlik Seinfeld'i anımsatsa da komik hiçbir şey göremedim. Hatta birçok açıdan acıklı sayılabilirdi. Yaprak Dökümü'nü hatırlattı biraz. Sonra bir şey seyretmediğimi bizzat içinde olduğumu fark ettim. O hissizlik diye tarif ettiğim şeyin aslında karışık duygular olduğunu düşündüm. Hani evvelki kızgınlıklar vs vs...Çok da karışık gelmedi.
Bunu belki sadece kendimi iyi hissetmek için yaptım. Ne kadar duygusuz olduğumdansa ne kadar karmaşık hislere sahip olup konuşamadığımı düşünmek bana daha kolay, daha insani geldi. Biri bana bunu yapsa insanlığından şüphe edebilirdim çünkü. Ama etmedim. Bir an bile.

Hiç yorum yok: