1 Aralık 2009 Salı

Tuz

Adam kapıyı açıp hızla içeri attı adımını. Bunu yaparken sadece kadının gözlerinin içine bakıyordu. Müziğin etkisiyle kendilerini bir aşk filminin en silik karakterlerinden olacakken baş rolü kapmış gibi hissettiler. Oldukları yerden bir adım öteye gitmediler. Sadece bakışları ve vücut açıları değişti. Müziğin ritmi arttıkça adamın bakışları keskinleşiyor kadın ise daha şehla gözlerle adamın yüzünü süzüyordu. Bakışları çenesiyle saçı arasında gidip gelirken kadın yoğun hislerinin ne olduğunu bile bilmiyordu. Ağır bir aşkın yükü omuzlarına binmişti birden. Uzak yoldan gelmişti adam, kadın onu özlemiş, o yokken çok acı çekmişti. Artık bitmeliydi her şey.
Birden hareketli bir şarkının uyumdan uzak ritmi kulaklarına ulaştı. Bu kez birbirlerinden gözlerini şaşkınlık sebebiyle ayıramıyorlardı. İlk bakışlarını çeken adam oldu.Etrafı kontrol ettikten sonra ne için orada olduğunu hatırladı ve başını öne eğip tuz istedi. Aynı gerçekliğe dönen kadın kanlı parmağını suyun altına tuttu. Sonra hafif bir tebessümle tuza yöneldi.

Hiç yorum yok: